HİKAYEMİZ
Lotus , Yaşam Çiçeği
Büyük bir çemberin içerisinde yer alan eşit oranlara sahip iç içe geçmiş 19 çemberin oluşturduğu geometrik bir şekil ve gizemli bir sembol. Yeryüzünde bulunan, Çamurlu sularda yetiştiği halde her zaman temiz kalan bu nadide çiçek sahip olduğu özellikleri farklı coğrafyalarda, farklı kültürlerde ve dinlerde, farklı mitolojilerde farklı anlamlar yüklenmiş, birçok efsaneye konu dünyanın çoğu ülkesinde "Lotus" olarak tek bir isme sahip.
Lotus Çiçeği, gece yapraklarını kapatır ve gün doğumu sırasında açmaya başlar. Yaşam çiçeğinin evrenin ve yaşamın sırlarını barındırdığı söylenir. Evrenin başlangıcının ve yaşamın varoluşsal kodunun bu sembolde gizli olduğuna inanılır. Yaşam çiçeği desenleri evrende ki her şeyi oluşturan altın oranların çıkış noktası olarak görülür. Lotus çiçeğinde ki altın oranları konum, mimari ve sanatla harmanlayarak Erkut Lotus projemizde birleştirdik.
Efsane yaklaşık olarak günümüzden 2600 yıl önce Kuzey Hindistan’da Prens Siddhartha’nın oğlunun doğmasıyla başlıyor.
Doğan bu çocuk, doğduktan hemen sonra yürümeye başlıyor ve her adım attığı yerden Lotus çiçeği filizleniyor.
Büyük bir çemberin içerisinde yer alan ve eşit oranlara sahip 19 çemberden oluşan bu gizemli sembole dünyanın birçok yerinde rastlanmakta ve hepsinde aynı isimle anılmaktadır. Yaşam Çiçeği.
Yaşam Çiçeği'nin evrenin ve yaşamın sırlarını barındırdığı söylenir. Yaşamın Çiçeğinin bu desenleri evrendeki her şeyi oluşturan kutsal oranların çıkış noktası olduğuna inanılır.
Yaşam Çiçeğinin bir türevi olarak kabul edilen Lotus birçok uygarlık tarafından kutsal kabul edilmiştir. Birçok mit ve efsanelere konu olan zihnin durulduğunu ve ruhun saflığını simgeleyen Lotus Çiçeği, Budizm'de mükemmeliyetin somut sembolü olarak kabul edilmektedir.
Budizm'de Lotus
Lotus, Hindu geleneğinde de tanrısal bir semboldür ve tanrılar genellikle lotus çiçekleri ile betimlenirler. Budist tapınaklarında lotus pozisyonda oturmuş kendini budalığa hizmet için adamış gülümseyen 'Bodisatvalar' görülür. Mevsimler bir döngü içinde hareket ederken, bitkiler de çiçek açıp ölürler. Ancak bitkilerin pek çoğu önce çiçek açıp çiçeklerini döktükten sonra meyve verirken, lotus meyvesi olgunken çiçek açar.
Budizm'de lotusun meyvesi bugünü, çiçeği geleceği, sapı ise geçmişi simgelemektedir. Lotusun Budizm'deki anlamı çiçeğin rengine göre değişmektedir.
Kırmızı Lotus kalbi, sevgiyi, merhameti temsil etmekte;
Mavi Lotus bilgiyi ve bilgeliği temsil etmekte;
Beyaz Lotus maneviyatı, saflığı, huzuru;
Pembe Lotus aydınlanmayı;
Mor Lotus maneviyatı ve asilliği temsil eder.
Türk Kültüründe Lotus
Anadolu Türk süsleme sanatında da Lotusun kullanıldığı örnekler dikkat çeker. Palmet – rumi – lotus bezemesi olarak birçok eserde uygulanmıştır. Palmet – rumi – lotus motifleriyle oluşturulan süsleme, bir tek su bitkisinin tekrarlanan boyuna kesitlerinin soyut görünüşleridir.
Mimar Sinan'ın ustalığının en önemli eserlerinden biri olan ve 1575 yılında tamamlanmış bulunan Selimiye Camii (Edirne)'nin mihrap ve Hünkar mahfili (padişahlar için ayrılmış ibadet bölümü) çinileri çok zengin dekorlu fidanlar, yapraklar, hatayiler ve lotus motifleriyle bezenmiştir.
''Lotusun 4 Günü''
Lotus diğer çiçeklerden daha farklı bir yapıya sahiptir. Araştırmalara göre yüzeyleri pürüzsüz olan yapraklara sahip bitkiler daha fazla toz ve kir tutarken Lotus mikro düzeyde bir pürüzlülüğe sahiptir, bu sebepten dolayı üzerinde neredeyse hiç bir madde tutunamaz.
Tipki Lotus'ta olduğu gibi bazı inanışlarda Lotus şeklinde oturarak yapılan meditasyonlarda fiziksel, zihinsel dinginliğe erişmek ruhen bir arınmaya odaklanabilmek için Lotus'tan hem meta hem de mental olarak faydanılmaktadır.